Site icon CEMHABER

Hacı Bektaş, Sineson köyünde

Hacı Bektaş, Sineson köyünde

Abdulbaki Gölpınarlı tarafından hazırlanan Hacı Bektaş-ı Veli velayetnamesinde Sineson köyün şöyle anlatılmaktadır.

Hünkar, Kayseri’den Ürgüp’e gelirken yolda Sineson adlı bir Hıristiyan köyüne ulaştı. Hristiyanlar, çavdar ekmeği pişirmişlerdi. İçlerinden bir kadın,  başına bir tekne almış, ekmek götürmekteydi. Hünkar’ı görünce hemen tekneyi başından indirdi; derviş dedi, lütfet, bir parça al ye; bizim yerimizde buğday bitmez, ayıplama.

Hünkar, bu sözü duyunca, bereketli olsun, çavdar ekin buğday biçin; küçük hamur yapın, büyük somun alın dedi. Şimdi hala o köyde çavdar ekerler, buğday biçerler. Küçük hamurlar yapıp fırına atarlar, büyük somun çıkarırlar. Buğday ekerlerse çavdar olur, fakat çavdar ekince buğday biçerler.

Gene bu yüzden o köydeki Hristiyanlar, Hünkar’ın oturduğu makamı ziyaret ederler, her yıl toplanıp gelirler, kurbanlar, adaklar getirip şenlik ederler.

Temizlenenler kurtuluşa erer..

“Yolumuz; ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur”. “Sakın, bir kimsenin gönlünü yıkma” Hünkarın sözüne uyduk ve kurtuluşa erenlerin yoluna gönülden ikrar verdik. “Ancak Allah’ın samimi, temiz kulları kurtuldu. Saffat-74“…Benliği temizleyip arındıran, gerçekten kurtulmuştur. Sems-9”. Yüce Tanrı’nın kelamına uyarak kendi özünü temizleyenlerden olmak erenlerden bize kalan en değerli nasihattir. Başkası ile uğraşan, başkasını kınayan ve kendinde aynı ayıp varken başkasını ayıplayan gerçekte zararda kalmıştır.

12.01.2019

www.cemhaber.com

Nihat Vural

Exit mobile version