Kerbela Olayına Nasıl Gelindi?

Example HTML page

Kerbelâ olayı, sadece 10 Muharrem 680 yılında Hz. İmam Hüseyin’le Yezid arasında geçen bir olay olarak ele alınamaz. Kerbelâ olayına nasıl gelindi, bu olayı meydana getiren faktörler nelerdi? Geriye doğru dönüp, bu kanlı olayın tarih süreci içerisindeki yerini görmek gerekir. Bunun için de Kureyş kabilesi ve bu kabileyi temsil eden Haşim Oğulları ile Ümeyye Oğulları kimlerdi. Bu iki aile arasındaki akrabalık derecesi ve yine bu iki aile arasındaki husumetin nedenleri nelerdi? Bunları bilmeden, Kerbelâ olayını anlayamayız ve anlatamayız.

Bu nedenle konuya Hz. İbrahim Peygamber ve onun oğlu İsmail Peygamber ile başlamak istiyorum. Bilindiği gibi, Hz. İbrahim Peygamber, oğlu İsmail ile birlikte Kâbe’yi yaptılar. Hz. İbrahim, burada İslam dinini yaymağa çalıştı. Daha sonra da oğlu İsmail Peygamber bu görevi sürdürdü.

Hz. İsmail, Cürhüm kabilesinden evlendiği kızlarla, neslini çoğalttı. Yüzyıllar sonra İslam Dini’ni ve Müslümanlığı tebliğe memur edilecek olan Hz. Muhammed’in soyu olan Kureyş kabilesi, İsmail Peygamber’in evlendiği Cürhüm kabilesinden çıkmıştır.

Kâbe’den dolayı Mekke şehri kutsallık kazandı ve günden güne önemi arttı. Böylece Hz. İsmail’in soyundan gelen Kureyşliler, Arap dünyasının değişmez hakimi durumuna gelmişlerdi.

Bu arada Mekke yönetimini elinde bulunduran Huzaelilerin başkanı Huleyl, kızı Hubbey’i, Kureyş kabilesinin başkanı Kusay (Zeyd) ile evlendirdi. Huzaelilerin başkanı Huleyl ölünce de Mekke’nin ve Kâbe’nin, yönetimi Kusay’ın karısına kaldı ve böylece Mekke’nin ve Kâbe’nin yönetimi M. S. 400-480 yılları arasında yaşamış olan Kureyş kabilesinin başkanı Kusay’ın eline geçti. Kusay’ın ölümünden sonra Mekke’nin ve Kâbe’nin yönetimi, Kusay’ın büyük oğlu Abdüdar’a geçmişti.

Abdüldar’ın ölümünden sonra ise Kureyş kabilesinin başına Abdülmenaf geçti. Abülmenaf’ın tek batında, yani ikiz doğan iki oğlu vardı ve bunlardan birinin adı Hz. Haşim (Amr), diğerinin adı Abdüşems idi.
Abdülmenaf. Kâbe’nin yönetimini iki oğlu arasında bölüştürdü. Hacılara su dağıtımı (sikaye) ile yiyecek dağıtımı (rifade) görevleri, Abdümenaf’ın oğlu Haşim’e (Amr) verildi.

Diğer görevler ise Abdülmenaf’ın diğer oğlu Abdûşems’te kaldı. Ancak, bir müddet sonra Abdûşems’in oğlu Ümeyye, kendi yönetimlerindeki görevlerin gelirleriyle yetinmeyip, amcası Haşim’in gelirlerinden de pay almak için harekete geçti. Kâbe’nin en önemli görevlerinin amcası Haşim’in elinde bulunmasını, bir türlü hazmedemiyor, devamlı olarak kavga çıkarıyordu.

Bu kavganın sebepleri arasında en önemli etken ise, Kâbe’nin öneminden dolayı Mekke’nin günden güne gelişerek, Arap Yarımadası’nın en önemli ticaret merkezlerinden biri durumuna gelmiş olmasıydı. Mekke’nin ve Kâbe’nin bu özelliklerinden dolayı Ümeyye, amcası Haşim’i bir türlü rahat bırakmıyordu.
En sonunda Haşim ile Ümeyye, mahkemelik oldular, davayı kaybeden Ümeyye, on yıl müddetle Mekke’den Şam’a sürgüne gönderildi. Bir müddet sonra Haşim öldü, onun ölümünden sonra cezası sona ermiş olan Ümeyye de Mekke’ye döndü, fakat kısa bir müddet sonra o da ölünce Kâbe’nin yönetimi, Haşim’in kardeşi Mutallib’in eline geçti.

Diğer tarafta Haşim’in daha önce Medine’de evlendiği eşinden Şeybe adında bir oğlu vardı. Bu çocuk büyümüş, delikanlı olmuştu. Mutallib, Kâbe’nin yönetimini eline alınca, Medine’ye gidip Haşim’in oğlu Şeybe’yi Mekke’ye getirdi ve Kâbe’nin yönetimine ortak etti. Mutallib, yeğeni Şeybe’yi Medine’den Mekke’ye getirirken devesinin arkasına bindirmişti. Halk, Şeybe’yi Mutallib’in kölesi sanmış ve Mutallib’in kölesi anlamına gelen “Abdulmutallib” demişlerdi. Daha sonra Şeybe adı unutulmuş, Abdulmutallib adıyla anılmıştı. Abdümenaf’tan sonra kabile “Haşimiler” ve “Ümeyye” oğulları (Emeviler) olarak ikiye ayrılır.

Haşim oğulları: Abdümenaf, Haşim (Amr), Mutallib, Abdulmutallib (Şeybe), Abdulmutallib’in oğulları, Abdullah ve Ebu Talip’tir. Abdullah’ın oğlu Hz. Muhammed, Ebu Talib’in oğlu ise Hz. Ali’dir.
Ümeyye oğulları: Abdümenaf, Abdüşems, Ümeyye, Harb, Sahar (Ebû-Süfyan), Muaviye ve Yezid’dir.

Özetleyecek olursak, önceleri Haşim ile Ümeyye arasında başlayan bu kavga, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed’in Haşimi soyundan gelmiş olmasıyla birlikte bir kat daha arttı. Ümeyye oğullarını çileden çıkaran en büyük etken de bu oldu.
Buraya kadar yaptığım açıklamalardan anlaşıldığına göre, daha İslamiyet öncesi Kâbe ve Mekke’nin yönetimiyle başlayan bu iki ailenin düşmanlıkları, daha sonra da Hz. Muhammed ile Ebu Cehil, Ebu Leheb ve Ebu Süfyan arasında devam etti.
Devam edecek

Hakkı SAYGI (Baba)

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

18Daha fazla mesaj var Kerbela Kategori
Sizin için önerilen
Şairin Aşure günü “kime yas tutuluyor?” diye sorması – Mesnevi

 Kendine ağla…. Ey Hüseyin aşığı; O Şehitler serdarı zulmün deryasına daldı. Ecel şerbetini mazlumlar için...